BAŞKANLIK SİSTEMİ VE MHP Epeydir yazayım istiyordum. Dün değerli meslektaşım gazeteci yazar Emin Pazarcı'nın Akşam gazetesindeki yazısını okuyunca tamam iyi oldu dedim ve bir alıntı yaparak, başkanlık sistemi ve faydaları ile MHP'nin neden şimdilerde karşı olduğunu anlatmaya çalışacağım. Önce şunu söylemeliyim ki Türkçü ve Milliyetçi olduğunu iddia eden MHP'nin önce Türk tarihine bakmasını istiyorum. Tüm Türk devletlerinde Hakan, Kağan, Başkan, Reis gibi tek yöneten yok mudur? Hatta MHP'de tek başkanlık yok mudur? Okulları Reis'leri mi yönetiyor yoksa ben mi? Neyse geçelim. Bendeniz her zaman iki başlılığa karşıyım. Bir işi tek kişi yapacak ama bir ekip ile yapacak. Yani tek lider, tek başkan olmalı. Bu bizim milli ve dini karakterimize çok uygundur. Hatta şarttır. Çünkü geçmişten bugüne ne Cumhurbaşkanı, başbakan kavgaları gördüm. Olmuyor iki kişi ile kesinlikle olmuyor. Hemen aklıma Ecevit, Sezer çatışması, Demirel Tansu çatışması geldi. Ama nedense muhalefet CHP ve MHP her zaman tek adamdan korkarlar ama unuturlar ki Atatürk'de bir tek adam idi, İnönü de.. Yarın başkanlık sistemi kabul edilir de ha keza kendileri de iktidar olurlarsa tek adam olacaklar. Zaten şu anda partilerinin başında Tek adam değiller mi sanki... Hemen aklıma Yavuz Bülent Bakiler'in MHP macerası ve bana anlattıkları geldi. Eleştirene kadar el üstünde tutulup, hocam diye saygı gördüğünü ilk eleştirisinde de kuruldan nasıl ayrılmak zorunda kaldığını hatırladım. Bütün liderler öyledir. Yoktur birbirinden hiçbir farkı. Ama neden sen olunca tek adamlık iyi de başkası olunca zinhar olmaz??? Lafı fazla uzatmaya gerek kalmadan MHP ve Tek başkanlık sistemi ile ilgili en güzel sözleri aşağıda Emin Kardeşimden okuyacaksınız. Yorum ve kararı her zaman olduğu gibi yine size bırakıyorum. Bakın ne diyor Emin Pazarcı: "Başkanlık Sistemi’nin benim hayatımda ayrı bir yeri var. Neredeyse kısa pantolonlu günlerimden bu yana “Başkanlık Sistemi” diyorum. Bu uğurda mücadele verdim, sopa bile yedim! Bugün MHP, dün Alparslan Türkeş’in hararetle savunduğu Başkanlık Sistemi’ne karşıymış, Devlet Bahçeli yerden yere vuruyormuş, bu onların sorunu. Ben o günden bugüne aynı yerdeyim. Bu ülkenin Başkanlık Sistemi’ne ihtiyacı olduğunu savunmaya devam ediyorum. * * * Konu, Turgut Özal döneminde de tartışıldı. Süleyman Demirel de bir dönem “Türkiye’nin Başkanlık Sistemi’ne ihtiyacı olduğunu” söyledi. Başka pek çok isim de “Başkanlık Sistemi” dedi. Hemen karşılarına engeller konuldu… Türkiye çok zaman ve kan kaybetti. Ülkenin bürokratik ve hantal yapısı bu günlere kadar devam etti. Şimdi, Başkanlık Sistemi’ne her zaman olduğundan daha yakınız. İçinde bulunduğumuz hantal yapıdan kurtulma şansını yakaladık. Ama dün olduğu gibi bugün de elde takoz, tekerin dönmesini, hedefe ulaşılmasını engelleyenler var."