Baküm sevgi kokuyor…
İnsanları yıpranmış,
Baküm bundan cok bıkmış,
Kaç savaşlardan cıkmış,
Yaraları sarılmamış,
Baküm hep inliyor,
Baküm azap kokuyor.
Bazen çok seviniyor,
Bazen çok üzülüyor,
Hayat bu bilinmiyor,
Giden geri dönmüyor,
Baküm sabr ediyor,
Baküm hasret kokuyor.
Savaş bitdiyini zann etdi,
Ama o hiç bitmedi,
Aslında asıl savaş,
Şimdi burda baslıyor,
Baküm barut kokuyor.
“Neden hep insanlar,
Geçmişini özlüyo,
Ya da ki mutluluğu,
Gelecekte arıyor,
Şimdini göremiyor”,
-Diye, Baküm kendine,
Hep soruyor, soruyor
Baküm özlem kokuyo.
Şimdi ezan okuyor,
Otobüs hey gidiyor,
Bilinmeyen bir boşluk,
Hep canımı sıkıyor,
“Neden her kesin yüzünde
Hep hüzün gözüküyor,”
-Baküm, hep düşünüyor,
Baküm artık ölüyor,
Baküm ölüm kokuyor.
Bir tarafdan bir çocuk,
Şu dünyaya geliyor,
Ve ilk olarak ağlıyor,
Bir tarafdan bir insan, ölüyor,
Her kes ona ağlıyor,
“Niçin kimse gülmüyor?”
Baküm geceler ağlıyor.
Hayat akıp gidiyor,
Benim Baküm üzülüyor,
Baküm Dünyadan yaşlı,
Baküm hey düşünüyor,
“Neden insanlar aşkı,
Hep de yanliş anliyor”
Baküm, yine agliyor.
Her kesin gözlerinde,
Hep hüzün, hep keder,
Bu dünya nere gider?
Söyle bana ey insan
“Sen neden oldun nankör?
Gel de güzelligi gör!”
Baküm çok üzülüyor,
Baküm keder kokuyor.
Dua eder Allaha,
“Yardim et” – diye Bakü,
Baküm bezgin olsa da,
Bazen hep ağlasa da,
Baküm umut taşıyor,
Cünki, benim Bakum sevgi kokuyor,
Baküm sevgi kokuyor…
(İlk şeirimdi. Hər bir rəy mənim ücün çox dəyərlidi)